Aşı olmayan personellerden PCR testİ talep edİlmesİ
30 September 2021İnternet Yayınlarına Getİrİlen Erİşİm Engelİ Kararlarına İlİşkİn AYM Pİlot Kararı
11 February 2022LIBOR Probleminin Tanımı
Bu çalışmanın konusunu oluşturan London Interbank Offered Rate (LIBOR) faiz oranı 2021 sonu itibariyle yayınlanmayacaktır. Bunun üzerine sözleşmelerde esas alınacak faiz oranları için dünyanın çeşitli finans odakları farklı referans oranlar belirleme yoluna gitmişlerdir.
Uygulamada LIBOR’un yerini alacak farklı Risksiz Referans Oranları (Risk Free Rates, RFRs) için çeşitli çalışma grupları kurulmuş olup farklı para birimleri için farklı RFR’ler önerilmektedir.
RFR’ler ve LIBOR temellerinde yatan özellikleri nedeniyle birbirlerinden farklıdır. Her ne kadar RFR’ler, LIBOR için bir muadil olarak görülse de uygulamada bu geçiş önemli sorunlara sebep olabilecektir.
LIBOR bünyesinde süreye ve kredi riskine bağlı risk primlerini barındırmaktadır. Buna karşın bu risk primleri RFR’lerde bulunmayacaktır. Keza RFR’ler sadece bir gün vadeli olarak açıklanmakta ve gerçekleşmiş oranların ortalamasından oluşmaktadırlar. Başka bir deyişle, LIBOR geleceğe ilişkin bir öngörüyü yapısında barındırırken, RFR’ler daha statik ve mevcut durumu ortaya koyan bir yapıya sahip olacaktır.
Uluslararası finans kurumları, dünyayı 2008 krizine götüren sebepler arasında yer alan ve döneminde sıkça başvurulan manipülasyonların önüne geçmek amacıyla LIBOR ve RFR’ler arasındaki bu temel farkın oluşturulması ve LIBOR’un kaldırılması yolunu tercih etmişlerdir. Keza LIBOR gerçekleşecek olan faiz oranlarının da öngörülmesi yoluyla hesaplanırken, RFR’ler halihazırda gerçekleşmiş faizlerin bir ortalamasıdır.
Marj Farkı Problemi ( Spread Adjustment)
RFR’ler yalnızca gerçekleşen faizlerin bir ortalaması olduğundan ötürü LIBOR’a göre daha az bir faiz oranı içerecektir. Bu durumda uygulamaya ilişkin bildiriler ve banka tavsiyeleri incelendiğinde oluşacak bu marjın tarafların bir denkleştirme bedeli vasıtasıyla, bozulan menfaat dengesinin tekrar kurabileceğinin önerildiği görülmektedir.
Bu kapsamda FED’in, ABD Doları için öngörmüş olduğu SFOR için 1 aylık, 3 aylık ve 6 aylık ortalamalar yayınlama çalışmaları yaparak LIBOR’un “öngörme” özelliğine yaklaşmayı amaçladığı görülmektedir.
ABD Doları için LIBOR gösterge faiz oranlarının yayınlanmasının sonlandırılacağı, veya sonladırılmasa bile temsil kabiliyetinin ortadan kalkacağı tarih 31 Aralık 2021 olarak belirtilirken, gecelik, 1 aylık, 3 aylık, 6 aylık ve 12 aylık vadeler için temsil kabiliyetinin ortadan kalkacağı tarih ise 30 Haziran 2023 olarak belirtilmiştir.
Türk Lirası (TL) açısından duruma bakıldığında, TLREF (Türk Lirası Gecelik Referans Faiz Oranı) için gerekli çalışmaları Ulusal Çalışma Grubu tarafından yürütülmekte olup gösterge faizin belirlenmesi ve yayınlanması Borsa İstanbul Ters Repo Piyasası tarafından yapılacaktır. TL ile yapılacak işlemler için Türkiye Bankalar Birliği TRLIBOR’un yerin TLREF’in kullanılmasını önermekte olup TLREF’in yatırımcılar ve sözleşmeler içi güvenilir bir faiz oranı olduğunun altı çizilmektedir.
Sonuç
Türkiye’de Ulusal Çalışma Grubu tarafından çalışması yürütülmekte olan TLREF gösterge faizi TL için bir referans oran olabilecekken, Dolar için FED, SFOR gösterge faiz oranını yayınlamaktadır. Bu durumda bir çözüm olarak uygulanabilecek olan yöntem çeşitli bankaların tavsiye raporlarında belirtildiği üzere taraflar için en uygun yeni gösterge faiz seçildikten sonra meydana gelmesi muhtemel olan marjını bir denkleştirme bedeli üzerinden kapatmak uygun ve hakkaniyetli olacaktır.
Referanslar
• ARRC Report (2020)
• TBB, IBOR Geçiş Süreci ve TLREF Çalışmaları Bildirisi
• ISDA, Understanding IBOR Benchmark Fallbacks
• HSBC Referans Faiz Oranları Bildirisi
• Garanti BBVA IBOR Reformları ve Geçiş Süreci Raporu
• PwC Bilgi Notu (2019), ( Gago ve Sözenoğlu)
• TBB, IBOR hakkında SSS
• Yazıcı Legal, LIBOR’un sonlanması ve Geçiş Süreci ( Adanır ve Şahintürk)
• MLA Progress Report